New York Knicks için galibiyetler artık rutin, hatta kolay görünmeye başladı. Takım, giderek elit bir kimliğe büründüklerini kanıtlıyor ve en ilgi çekici kısım da muhtemelen henüz potansiyellerinin tavanına ulaşmamış olmaları. Salı günü sezonun onuncu maçını oynayan Knicks, sezon başındaki kısa süreli üç maçlık tökezlemenin dışında, koç Mike Brown yönetimindeki gidişattan oldukça memnun olmalı.
Maçın Hikayesi: Ezici Üstünlük
Madison Square Garden’da Memphis Grizzlies’i 133-120 gibi rahat bir skorla geçen Knicks, galibiyet serisini beş maça çıkardı. Kendi evlerinde 7-0’lık bir başlangıç yaptılar ki bu, 2012-13 sezonundan bu yana kulübün en iyi iç saha başlangıcı. Doğu Konferansı’nda ise şu anda sadece 9-2’lik Pistons’ın (geçen yıl playoffların ilk turunda eledikleri takım) hemen arkasında, ikinci sırada yer alıyorlar.
Bu yıl 4-8’lik bir dereceyle bocalayan Grizzlies, aslında Ja Morant ve Jaren Jackson Jr. gibi yıldızlara sahip, geçen yılın playoff takımı olan dişsiz bir rakip değil. Ancak Knicks, onları sahada rekabetçi görünmekten çok uzak bir hale getirdi. Hatta öyle ki, maçın büyük bölümünde Grizzlies oyuncularının koçları Tuomas Iisalo’ya karşı oynamayı bırakmış gibi bir halleri vardı.
İlk çeyreğin bitimine iki dakikadan biraz fazla bir süre kala skor 30-30 iken, Knicks aniden gaza bastı ve ikinci çeyreğin ilk iki dakikası geçildiğinde skoru 49-30’a getiren 19-0’lık bir seri yakaladı. Grizzlies maçın geri kalanında farkı bir daha asla tek haneli sayılara indiremedi.
Hücumda Rekorlar Gecesi
Knicks’in hücum performansı ise adeta göz kamaştırıyor. Salı günü, ilk çeyrekte olmak üzere, bir kez daha bir çeyrekte 40 sayıyı aştılar. Bu sezon şu ana kadar bunu yedi kez başardılar; karşılaştırma yapmak gerekirse, geçen sezonun tamamında bu başarıyı sadece 14 kez yakalayabilmişlerdi.
Maçın ilk yarısında %54.7 şut yüzdesi ve %39.3 üçlük isabetiyle tam 77 sayı ürettiler. Bu, üst üste ikinci maçın ilk yarısında 75 sayı barajını geçmeleri anlamına geliyordu ki; takım 1988’den beri böyle bir başarıya imza atmamıştı. Üçüncü çeyrek sona erdiğinde 114 sayıları vardı; bu da 2008’den bu yana bir maçın ilk üç çeyreğinde attıkları en yüksek sayı. Ve belki de en önemlisi, Knicks takım tarihinde ilk kez üst üste üç maçta 130 sayı barajını geçti.
Sadece Bir Kişi Değil, Bütün Takım
Belki de en umut verici olan şey, Knicks’in rakiplerine ne kadar farklı yollardan zarar verebildiğini görmek. Jalen Brunson 32 sayıyla takımın skor lideriydi, ancak onunla birlikte tam altı oyuncu çift haneli skor üretti. Buna karşılık, geleceği hassas bir noktada olan Morant, 4/14 gibi kötü bir şut yüzdesiyle 16 sayıda kaldı.
Takım oyununun bir başka göstergesi de Josh Hart’tan geldi. Bu sezon ilk kez 30 dakika süre alan Hart, 8 sayı, 4 ribaund ve 2 top çalmanın yanı sıra sezonun en yüksek rakamı olan 8 asistle oynadı. Jalen Brunson da maç sonu top paylaşımına vurgu yaptı: “Top dolaşıyordu. Birbirimizden beslenerek oynadık. Top böyle hareket ettiğinde ve şutları soktuğumuzda, bunu görmek harika.”
Doyumsuzluk ve Yüksek Standartlar
Bu beş maçlık galibiyet serisi boyunca Knicks, rakiplerine toplamda 101 sayı fark attı. Ancak buna rağmen, hem oyuncular hem de koç Mike Brown, kilidini açacakları başka bir seviye daha olduğuna yemin ediyor.
Üçüncü çeyrekte yaşanan bir an, takımın standartlarını net bir şekilde ortaya koydu. Karl-Anthony Towns turnikeyi atıp bir de faul aldığında, takım 26 sayı öndeydi. Ancak Towns serbest atış çizgisine gitmeden önce Brunson onu kenara çekti ve o hücumun işleyişinden memnuniyetsizliğini dile getirerek onunla konuştu. Koç Brown da, “47 saha içi isabetimizin 35’i asist üzerinden geldi, yani bazı şeyleri doğru yaptık,” dedi ve ekledi: “Ama hem ben biliyorum hem de soyunma odasındaki bazı oyuncular daha iyisini yapabileceğimizi hissediyor.”
Mike Brown: “OG Anunoby Bir All-Star”
Koç Mike Brown, bu etkileyici dönemde özellikle bir oyuncusunun hakkının teslim edilmesi gerektiğine inanıyor: OG Anunoby. Brown, Grizzlies galibiyetinden sonra yaptığı açıklamada, “Bana göre OG bir All-Star,” dedi. “Sadece All-Star değil, aynı zamanda en iyi savunma takımı seviyesinde bir oyuncu. Kanımca, Yılın Savunma Oyuncusu (DPOY) mücadelesinde yer alma fırsatına sahip olmalı.”
Rakamlarla Anunoby’nin Yükselen Grafiği
Brown, 28 yaşındaki kanat oyuncusunun farklı bir hücum tarzına alışırken aynı zamanda bir “oyun kurucu” olarak da yeni seviyelere ulaştığını belirtti. Anunoby’nin sahadaki hızlı karar verme mekanizmasını ve takım arkadaşlarının nerede olacağını bilmesini öven Brown’ın sözlerini istatistikler de destekliyor.
Anunoby, Brown yönetimindeki ilk sezonunda şu ana kadar kariyerinin en yüksek sayı (18.2), ribaund (6.2) ve top çalma (2.2) ortalamalarını yakalamış durumda. Ayrıca üç sayılık atışlarda (%43.8) ve maç başına bulduğu isabetli üçlükte (3.1) de kariyer rekorlarını kırıyor. Savunma tarafında ise ligin en iyileri arasında yer alıyor. Anunoby daha önce 2022-23 sezonunda Yılın Savunma Oyuncusu oylamasında yedinci olmuş ve En İyi İkinci Savunma Beşi’ne seçilmişti. Bu performansını sürdürürse, 2026 All-Star Maçı’nda yer alması ve sezon sonunda başka ödüller kazanması kimseyi şaşırtmayacaktır.
More Stories
NBA’de Tarihi Satış: Boston Celtics 6 Milyar Dolardan Fazlaya Satıldı
Myles Turner, 10 Yıl Sonra Indiana Pacers’tan Ayrılıyor: Yeni Adresi Milwaukee Bucks
NBA 2025 Yaz Dönemi: Desmond Bane Takası Kevin Durant ve Draft Sürecine Nasıl Etki Etti?