22 Eylül 2025

New York Knicks Sezona Hazırlanıyor: Yeni Koçun Planları ve Efsanelerin Mirası

Ve işte New York Knicks basketbolu geri döndü. Knicks taraftarları için bu sezon arası, son 25 yılın en kısası gibi hissettirdi ve aslında öyle de oldu. Geçtiğimiz sezon 2000 yılından bu yana ilk kez Doğu Konferansı Finalleri’ne yükselerek önemli bir başarıya imza atan New York, bu hafta başlayacak olan antrenman kampıyla birlikte hedeflerini daha da yukarıya taşımak için hazırlıklara başlıyor. Takımın yeni başantrenörü Mike Brown yönetimindeki yeni dönem öncesinde, kadrodaki son hamleler, beklentiler ve oyun planına dair merak edilenleri masaya yatırıyoruz.

Hücum Stratejisi: Daha Fazla Üçlük Şart

Yeni sezonun ilk 10 maçı, takımın kimliği hakkında önemli ipuçları verecektir. Koç Mike Brown, genellikle takımlar hakkında kesin yargılara varmak için 25 maçlık bir süreyi beklese de, ilk haftalarda görmek istediğimiz bazı temel değişiklikler var. Bunların başında, Knicks’in hücumda daha fazla üç sayılık atış denemesi geliyor. Geçen sezon New York, maç başına üç sayılık denemesi sıralamasında ligin en kötü takımlarından biri olarak 27. sırada yer aldı. Bu, kadrosunda Karl-Anthony Towns gibi tarihin en iyi şutör uzunlarından birini ve diğer iyi şutörleri barındıran bir takım için kabul edilemez bir istatistik.

Elbette bu durumun temel nedeni, geçen sezonki oyuncu alışkanlıklarıydı. Jalen Brunson orta mesafeden, Mikal Bridges ise yine üçlük yerine orta mesafeden oynamayı tercih ediyordu. OG Anunoby’nin şut mekaniği hızlı değilken, Josh Hart potaya gitmeyi seviyordu. Towns bile kariyerindeki %40’lık üçlük isabet oranına rağmen yeterince denemiyordu. Şimdi en büyük merak konusu, Koç Brown’un oyuncularını daha fazla ve daha kaliteli üçlük atmaya teşvik edecek bir hücum planı ortaya koyup koyamayacağı. Bu kadronun potansiyelini tam anlamıyla kullanabilmesi için bu değişim kaçınılmaz görünüyor.

Rotasyon Yönetimi: Bench Katkısının Önemi

İkinci kritik konu ise bench kullanımı. Geçen sezon Knicks’in ilk beş oyuncuları, normalin çok üzerinde süreler alarak yıprandı. Yönetimin bu durumdan memnun olmadığı, sezon arasında bench’i güçlendirmek için yaptığı hamlelerle açıkça belli oldu. Kağıt üzerinde Knicks, en az 10 oyuncuyla derin bir rotasyona sahip olmalı. Brunson, Hart, Bridges, Anunoby ve Towns’ın arkasından gelen Miles McBride, Jordan Clarkson, Guerschon Yabusele, Mitchell Robinson ve Landry Shamet ya da Malcolm Brogdon gibi isimlerin düzenli katkı vermesi bekleniyor.

Bench’in daha fazla kullanılması, belki normal sezonda geçen seneki kadar iyi bir galibiyet yüzdesi getirmeyebilir. Ancak asıl hedef, playofflara sağlıklı girmek ve bu süreçte kimin güvenilir bir parça olduğunu anlamaktır. Bunun için de bench oyuncularına normal sezonda kendilerini kanıtlama fırsatı tanınması büyük önem taşıyor.

Pota Altı Dengesi: Towns ve Robinson Birlikte Oynayacak mı?

Savunma tarafında ise en çok merak edilen konu, Mike Brown’un Karl-Anthony Towns’u nasıl kullanacağı. Towns’un yanında Mitchell Robinson gibi geleneksel bir çember koruyucunun maça başlayıp bitirmesi bir seçenek mi? Bu durumda Towns dört numaralı pozisyonu savunmak zorunda kalacak. Brown, ikili oyunlarda Towns’tan daha agresif bir savunma (blitz veya hedge) yapmasını isteyecek mi? Towns, bu rolde daha rahat olduğunu söylese de, savunmada daha fazla efor sarf etmesinin hücum performansını ve sağlığını nasıl etkileyeceği düşünülmesi gereken bir diğer faktör.

İki farklı koçun, hem Chris Finch (Minnesota’da Rudy Gobert ile) hem de Tom Thibodeau’nun (geçen yıl playofflarda), Towns’u geleneksel bir pivotun yanında oynatmayı tercih etmesi bu fikri güçlendiriyor. Ancak Koç Brown’un hızlı bir oyun temposu hedeflediği biliniyor. İki uzunla sahada olmak bu tempoyu yavaşlatacaktır. Bu nedenle, bu ikilinin her maç birlikte oynaması beklense de, bunun ne kadar uzun sürelerle olacağını zaman gösterecek.

Efsanenin Şaşırtan Sözleri ve Knicks Mirası

Takım geleceğe odaklanırken, kulübün efsanevi bir ismi geçmişe dair yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Knicks formasıyla kariyerinin en parlak altı yılını geçiren Carmelo Anthony, katıldığı bir programda, kariyerinin “en iyi” sezonunun istatistiksel olarak Los Angeles Lakers’ta geçirdiği 2021-22 sezonu olduğunu söyledi. Anthony, “Dürüst olmak gerekirse, en iyi yılım Lakers’taydı. Rakamlara, verimliliğe ve şut yüzdesine bakarsanız, analitik olarak 19 sezonumun en iyilerinden biri o yıldı,” dedi. Knicks ile her sezon All-Star seçilen ve bir sayı krallığı kazanan bir oyuncu için bu açıklama ilk başta şaşırtıcıydı.

Ancak Anthony, bu sözlerinin tamamen rakamlara dayalı olduğunu belirtti ve New York’a olan sevgisini her fırsatta dile getirmeye devam etti. Şöhretler Müzesi’ne (Hall of Fame) giriş konuşmasında şehre olan bağlılığını şu sözlerle ifade etmişti:

“New York Knicks’e, basketbolun Mekkesi New York şehrine: Bana bir formadan fazlasını verdiniz. Bana bir kimlik verdiniz. Madison Square Garden’dan şehrin her köşesinin kalp atışına kadar o enerjiyi hissettim. Onu taşıdım ve o oldum. New York, zayıflara göre bir yer değildir. Baskı ve beklenti vardır, ama aynı zamanda gurur, güç ve hareket halindeki şiir vardır. Bir şehri sırtınızda zarafet, cesaret ve sevgiyle taşımanın ne demek olduğunu bana gösterdiniz.”

Konuşmasının devamında, “Bir kez Knick olan, her zaman Knick’tir,” diyerek gönüllerdeki yerini pekiştirdi. Sonuç olarak, Anthony’nin analitik olarak en verimli sezonu Lakers’ta geçmiş olabilir, ancak onun mirası ve efsanesi her zaman New York Knicks ile anılacaktır. Taraftarlar için o daima bu şehrin bir parçası olarak kalacak.